Denizli Kent Müzesi'nin sergileme alanı olarak toplam 9 salon bulunmaktadır. Parçalı mekan kurgusuna sahip mimari özellikleri, yalın hatların oluşturduğu mekan ve cephe detayları, betonarme ve taşın bir arada kullanıldığı yapım tekniği ile döneminin mimari dilini yansıtan ve bugüne taşıyan önemli bir yapıdır.

1.Salon Kent Tarihi Salonu; “Denizli İnsanı” ve fosiller ile başlayıp, İlk Çağ, Roma ve Bizans Dönemleri olarak devam etmekte olup Türklerin Denizli’ye gelmesi ile birlikte tarih sahnesinde yerini alan Haçlı Savaşları ve Türk Akınları ile ilgili eserlerin sergilenmesi ile sonlanmaktadır.

2.Salon Kent Tarihi Salonu; Türklerin Denizli’deki faaliyetleri ile devam etmektedir. Selçuklu, İnançoğulları, Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi’nden eserler sergilenmektedir. Selçuklu, İnançoğulları, Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi’ne ait sikkeler, Selçuklu Valisi Seyfettin Karasungur tarafından inşa edilen Ulu Camii maketi, Ulu Cami Kitabesi ve Beratı, Osmanlı Dönemi’nde inşa edilen Honaz 2. Sultan Murad Camii’ne ait kitabe sergilenmektedir.

3.Salon Kentleşme ve Ticaret Salonu; Tarihi İlbadı Mezarlığı kazı buluntuları ve mezar taşlarının sergilenmesi ile başlamakta olup, Denizli’nin tarihi yapılarının maketleri Ahilik Geleneği’nin ve geleneksel mesleklerin anlatıldığı canlandırmalarla devam etmektedir. Ayrıca Hattat canlandırması ve sergilenen eserler ile hizmet mesleklerine de yer verilmiştir. Geleneksel meslekler (çömlekçilik, semercilik, urgancılık, demircilik, bakırcılık vb.) ile ilgili eserlerde sergilenmektedir. Salonda; Osmanlı Dönemi ticari kültürüne de vurgu yapılmış olup Osmanlı Dönemine ait paralar (kaide, akçe ve babadağ senedi) ve ticarette kullanılan ağırlık ölçülerine de yer verilmiştir. Osmanlı gemilerinde kullanılan yelken bezi Denizli’nin Buldan ilçesinde dokunmakta olup gemi yelken bezi de sergilenerek salon sonlanmaktadır.

4.Salon Dokumacılık Salonu; Ağırlık olarak Denizli’nin dokuma kültürüne yer verilmiştir. Pamuk üretimi ile başlayan salon; pamuğun ipe ve daha sonra kumaşa dönüştürülmesi ile devam etmektedir. Bunları destekler nitelikte eserler (kirman, çıkrık, kirkit, kök bitkiler vb. ) yerleştirilmiş olup Denizli’de geleneksel kadın erkek kıyafetleri ve takılarına da yer verilmiştir. Geleneksel dokuma tezgahları ve terzilik bölümüyle salon devam etmektedir. Ayrıca Denizli’de önemli bir yere sahip olan efelik kültürü ile ilgili eserlere de bu salonda yer verilmiştir. Denizli’nin önemli efelerinden Selcenli Hüseyin Efe ve Köpekçi Nuri Efe’nin kıyafetleri ve aksesuarları da sergilenmektedir. Yün üretimine de yer verilen salonda; yünden dokuma halı ve kilimlerin yün üretimi ile ilgili eserlere yer verilmiş olup Denizli’nin Çal ilçesinde her yıl düzenlenen koyun atlatma canlandırması ile salon son bulmaktadır.

5.Salon Tarım ve Sanayi Salonu; Denizli’nin; tarım, ulaşım, sanayi ve turizm ile ilgili kültürel değerleri göz önünde bulundurularak tasarlanmıştır. Salon; tarım ile ilgili canlandırma, maket ve eserlerle başlamakta olup, ulaşım kültürü ile devam etmektedir. Fayton canlandırması; ulaşım ile ilgili eserler ve tren maketleri ile birbirlerini destekler nitelikte tasarlanmıştır. Daha sonra salon, sanayi bölümüyle devam etmekte olup, sanayileşmenin etkisiyle birlikte ortaya çıkan Denizli’de Sanayileşme konulu eserlerle devam etmektedir. Salonda Denizli’de çıkarılan termal ve yeraltı kaynakları ile ilgili önemli eserlerde sergilenmekte olup, arkeolojik kentler ile ilgili eserlere de yer verilerek salon sonlanmaktadır.

6.Salon Milli Mücadele Salonu; Milli Mücadele’de Denizli ve Atatürk’ün Denizli ziyaretinin anlatıldığı salonda; Atatürk’ün ve Milli Mücadele sürecinde Denizli’de etkin bir rol oynayan müftü Ahmet Hulusi Efendi’nin tıpkı benzer mankenlerine yer verilmektedir. Denizli Sancağı ve Milli Mücadele Dönemli eserleri (tabanca, silah, süngü, kitap, el yazmaları vb. ) vitrinlerde sergilenmektedir.

7.Salon Denizli Müzik Salonu; Denizli’nin ünlü ses sanatçılarına yer verilmiştir. Dünya çapında tanınan Hayri Dev, Özay Gönlüm ve Talip Özkan’ın tıpkı benzer mankenleri yapılmış olup, sanatçılara ait eserler vitrinler içerisinde sergilenmektedir.

8.Salon Denizli’de Günlük Yaşam Salonu; Denizli’nin günlük yaşam ve mutfak kültürüne yer verilmiştir. Mutfak kültürü ile ilgili eserler ve geleneksel yemekler ile ilgili canlandırmalar sergilenmektedir.

9.Salon Denizli’de Resim Salonu; Dünyaca ünlü Ressam İbrahim Çallı Salonu olarak tasarlanmıştır. Salonda; İbrahim Çallı’nın tıpkı benzer mankeni ile birlikte canlandırması yapılmıştır. Denizli’nin ünlü ressamlarının tabloları ve eserleri bu salonda sergilenmektedir.

Denizli’de Müzecilik Koridoru; Denizli Müzecilik tarihi ve yapının restorasyon süresi, bilgi panolarında anlatılmaktadır.

Denizli’de Flora Fauna Koridoru; Denizli’nin endemik bitkileri, bilgi panolarında anlatılmaktadır.

Denizli’nin İleri Gelenleri Koridoru; Denizli’nin önemli kişileri ve ileri gelenleri bilgi panolarında anlatılmaktadır.

Bu düzenlemeyle, Denizli Kent Müzesi’ne dönüştürülen atölye binaları, Denizli’nin simge değerine sahip yapı olarak kentsel belleğin hafızasında yaşamaya devam edecektir.

Denizli’de Müzecilik ve Denizli Kent Müzesinin Kurulması

Denizli müzecilik tarihine genel olarak baktığımızda; Denizli’de müzecilik çalışmaları 1930’lu yıllarında başlar, Denizli ili ve ilçelerinde bulunan korunmasız durumdaki mermer eserler Gazi İlkokulu bahçesinde toplanmıştır. Bu girişimler müze kurma çalışmaları için somut anlamda atılan ilk adımdır. 1964’de bilinçli bir şekilde müze kurma çalışmalarının sonucunda Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı olarak, Denizli Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından Denizli Müze Memurluğu kurulmuştur. Çevreden ve Hierapolis kazılarından çıkarılan eserler Pamukkale’de bulunan Roma Hamamı’nda Müze deposunda toplanmıştır. Böylelikle Denizli’de Müzeciliğin ilk resmi temeli atılmıştır. 1978 yılından sonra Müze Müdürlüğü kurulmuştur. Hierapolis ören yerinde bulunan Roma Hamamı restore edilerek 1 Şubat 1984 yılında Hierapolis Ören Yeri Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Atatürk’ün 1 Şubat 1931 yılında Denizli’yi ziyaretlerinde bir gece konakladığı ev günümüzde Atatürk Evi ve Etnografya Müzesi olarak hizmet vermektedir.

Denizli şehri geleneksel merkezi alanını koruyarak, şehrin Erken Cumhuriyet Dönemi mimarisine ev sahipliği yapmıştır. Dönemin kendine has mimari üslubu ve ekonomik modeli doğrultusunda şekillenen kent merkezi günümüzde yeni mekânsal organizasyonlarla biçimlenmeye başlamıştır. Kent, Kaleiçi çevresinde gelişmeye başlamış; ticaret ve zanaat ile gelişen yerleşim organik olarak bu ekonomik etkinlik etrafında oluşmuştur.

Atölye binaları (eski adıyla Erkek Sanat Okulu), 1940’lı yıllarda Yusuf Batur Endüstri Meslek Lisesinin uygulama birimleri olarak inşa edilmiştir. Mimarı Erken Cumhuriyet Döneminde Türkiye’nin ulusal mimari yaklaşımını oluşturmak üzere ülkemize gelen Alman Mimar Paul Bonatz’ın asistanı ve öğrencisi olan Selçuk Milar’dır. Bonatz, 1940’larda Ankara’da Saraçoğlu Mahallesi’nin tasarımı, Sergievi’nin Opera Binasına dönüşümü gibi önemli projelerde imzası bulunmaktadır. Selçuk Milar’ın Bonatz ile olan usta-çırak ilişkisi ise görev aldığı Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Erkek Teknik Eğitim Müşavirliği Mimari Bürosunda başladı. Selçuk Milar, İstanbul Güzel Sanatlar Akademi Mimarlık Bölümü’nde aldığı eğitimin ardından Bonatz’la birlikte çalışmalarda bulunmuştur. 1943-45 yılları arasında binaların projesini çizerek uygulayan mimar Selçuk Milar’ın; Denizli Yusuf Batur Endüstri Meslek Lisesi ile birlikte Malatya Erkek Sanat Okulu da önemli eserleri arasındadır.

Denizli Büyükşehir Belediyesi, Denizli Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü arasında 05.02.2021 tarihinde protokol imzalanmıştır. İmzalanan sözleşme ile yapının restorasyon süreci başlamıştır. Restorasyon sürecinde yapıda üç ayrı kol olan atölye mekanlarından ikisinde, mekanın başı ve sonu arasında ortaya çıkan kot farkları dolayısı ile yapıda oturma olduğu tespit edilmiş ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca hazırlanan güçlendirme projesi ile yapıda restorasyon sürecinde temel ve duvar güçlendirme uygulamaları yapılmıştır.

Yapının restorasyonu tamamlanarak kent müzesine dönüştürülen atölye binaları Denizli’nin simge değerine sahip bir yapı olarak kentsel belleğin hafızasında yaşamaya devam edecektir. Cumhuriyetin ilk dönemi ile özdeşleşen atölye binaları atıl ve metruk görünümünden kurtarılarak restore edilmiş, Denizli Kent Müzesi olarak kamusal kullanıma açılarak şehrin önemli bir değeri haline gelmiştir.

Denizli Kent Müzesi’nin kapalı alanı 2500 m²’dir. Atölye binaları, birbirine paralel üç adet mekandan ve bunları bir arada tutan dikdörtgen bir hacimden oluşmaktadır. Birbirine paralel bu mekanların ortasında avlu tipi boşluklar oluşturulmuştur. Uluslararası üslubun baskın olduğu yapı, süslemeden arındırılmış olup biçim-işlev birliği, kübik kütle ve uzun açıklıklara sahiptir. Müze, idari bölümlerden ve sergileme mekanlarından oluşmaktadır. Denizli Kent Müzesi’nde depo, restorasyon laboratuvarı, üç adet çalışma ofisleri, danışma-bilet satış birimi ve kamera sistemleri bulunmaktadır.

Buraları da Gez !
Rotanıza bu lokasyonları da ekleyin...
Kayıtlı E-Posta Adresinizi Giriniz