8 asırlık bir gelenek olan Sudan Koyun Geçirme Festivali Denizli'nin Çal ilçesinin Aşağıseyit Mahallesi'nde her yıl ağustos ayının son haftasında gerçekleştiriliyor ve "Çobanların Kırkpınarı" diye anılıyor. Çobanla birlikte suya atlayan ve el koyun olarak adlandırılan sürü lideri koyun ve sürünün diğer koyunlarının Büyük Menderes Nehri’nin bir yakasından diğer yakasına geçişi çobanlar arasında yarıştırılıyor.
Yarışmanın doğuşu ise bir efsaneye dayanıyor: “Karakoyunlu Aşireti’nden bir çoban, Çal Yöresi’ne yerleşen Oğuz beylerinin birinin yanına işe girer. Çoban ile beyin kızı birbirlerine aşık olur. Yörede çok sevilen çoban, beyden kızını ister, ancak vermek istemeyen bey, çobana gerçekleştirmesinin imkansız olduğunu düşündüğü bir görev verir. Bey, çobana kızıyla evlenebilmesi için ‘Koyunlara 3 gün boyunca tuz yedireceksin ve Büyük Menderes Nehri’nden su içirmeden karşıya geçireceksin’ der. Bu şartı kabul eden çoban, denildiği gibi koyunları su içirmeden karşıya geçirir. Çobanın denileni başarmasına karşın bey yine de kızını vermez. Bey kızının aşkından hastalanması üzerine çoban yöreden kovulur, kız ise bir süre sonra ölür. Çoban, bundan sonraki ömrünü kaval çalarak dağlarda geçirir”. Yöre halkı, bu tarihten itibaren her yıl kendi aralarında sudan koyun geçirme yarışması yaparak, bu büyük aşka olan saygılarını gösteriyor.