Karacasu’da belki yüzlerce, belki de binlerce yıldır devam ettirilen bir zanaat, çömlekçilik. Karacasu’da bulunan ilk seramikler Kalkolitik Dönem eserleri olarak MÖ 4600 yılını işaret ediyor, toprak bu tarihten beridir Karacasu’da çömlek olarak hayat buluyor. Bir rivayete göre Afrodisias’ın görkemli zamanlarında da, şimdi de aynı kızıl topraktan yapılıyor. Karacasu insanına Afrodit’in kentinde mükemmeliyete ulaşmış heykelciliğin bir mirası mıdır bu sanat bilinmez, şimdiki ustalarının hatırlamadığı bir zamandan beri devam ediyor. Kendilerini bildiler bileli çalıştıkları atölyelerin çarkları dönüyor.
Her bezemesinde kendilerinden önceki ustaların, farklı kültürlerin de etkisini yansıtıyorlar çamura…
Geleneksel yapının bozulmadığı atölyelerde, çok az makineleşme, çok fazla el hüneriyle şekillenen, geleneksel yapılardaki fırınlarda pişirilip hazır hale gelen, toprağının renginden nerede görülürse görülsün ayırt edilebilen testiler, bardaklar, güveçler, vazolar ve daha niceleri Karacasu’nun seramik atölyelerinde yapılıyor.